Net Olmamanın Eğlenceli Dünyası: "Biraz Oradan, Biraz Buradan"

Net Olmamanın Eğlenceli Dünyası: "Biraz Oradan, Biraz Buradan"

 

Hepimizin hayatında her şeyi belli belirsiz yaşayan, planlarını netleştirmeyen, belki de yarını değil sadece bugünü düşünen bir arkadaş vardır. Kim bilir, belki de o kişi biziz! “Ne zaman buluşuyoruz?” diye sorduğunuzda “Aaa, bir ara ayarlarız,” diyen ya da “Bunu ne zaman bitireceksin?” sorusuna “Bakacağım, belki hafta sonu hallederim” cevabını veren biri tanıdık mı? Net olmamak, kimi zaman yaşamın tuhaf bir sanatı gibidir. Gelin bu eğlenceli “belirsizlik dansının” hayatımıza etkilerini keşfedelim!

1. “Bir Ara Yaparız” Felsefesi: Modern Zamanın Sloganları

“Bir ara, bir ara…” Eğer siz de bu ifadeyi sık sık kullanıyorsanız, tebrikler! Belki de “bir ara” kelimesini bir yaşam mottosu haline getirmişsinizdir. Psikologlar bu tür davranışları bazen “karar yorgunluğu” olarak tanımlarlar. Yani, hayatımızdaki küçük büyük pek çok karar bizi o kadar yormuştur ki bazı şeyleri sürekli ertelemek, belirsiz bırakmak bir kaçış yolu olur. Fakat eğlenceli tarafı, “bir ara yaparız” dediğiniz şeylerin çoğunun asla gerçekleşmemesi ama bu durumun sizi çok da rahatsız etmemesidir!

2. Net Olmamanın Sanatsal Yönü: “Belki”ler ve “Bakalım”lar Dünyası

Hayatın her anında net olmak zorunda olmadığımızı iddia edenler için “belki” ve “bakalım” sözleri adeta birer kalkan görevi görür. Böylece kendimizi gereksiz baskı altına sokmaktan kaçınır, “zamanı gelince karar veririm” mantığıyla yaşarız. Bu bir anlamda stres azaltıcı bir yaklaşım gibi gözükse de işler çoğu zaman karmaşıklaşır. Özellikle “Belki gelirim” diyerek davet edilen her yere gitmeme özgürlüğünü yaşamak paha biçilemezdir!

Ünlü yazar Douglas Adams'ın “Dirk Gently’s Holistic Detective Agency” serisinde karakterlerden biri olan Richard MacDuff da net olmamanın ilginç bir örneğidir. Olayları bir “belki” ve “bakalım” dünyasında yaşar, çoğu şey onun için bir muammadır. Adams bu karakter aracılığıyla, netliğin aslında çoğu zaman sıkıcı olduğunu, belirsizliğin ise eğlenceli sürprizler getirdiğini vurgular.

3. Net Olmamanın Profesyonel Hayatta “Büyüleyici” Etkisi

Net olmamanın iş dünyasındaki eğlenceli taraflarına gelirsek... Bir düşünün, bir toplantıda "Bu projeyi ne zaman teslim edeceksiniz?" diye sorulduğunda “Yakında, bakacağız, birkaç güne belli olur” diyerek cevap verdiğinizde yaşanan o derin sessizlik! Net cevaplardan kaçan biriyseniz, muhtemelen bu konuda biraz tecrübelisinizdir. Belirsizlik içinde yüzerken, bazen son dakika çözümleri geliştirmek size heyecan katar, rutin işlerin ortasında özgün olma fırsatı yaratır. Ancak, aynı zamanda profesyonel ilişkilerde hafif bir stres kaynağı olduğunuzu da unutmamalısınız!

Stanford Üniversitesi’nden yapılan bir araştırma, belirsizliğin stres seviyesini artırabileceğini, ancak aynı zamanda yaratıcılığı da körükleyebileceğini ortaya koyuyor. Araştırmada, özellikle yaratıcı projelerde belirsiz bir ortamda çalışan kişilerin daha yenilikçi çözümler bulduğu gözlemlenmiş. Yani, bazen net olmamak, olaylara farklı perspektiflerden bakma becerisini artırabilir (Stanford University, 2016).

4. Hayatın Eğlenceli “Net Olmama” Tarafına Bir Bakış

Net olmamak, zaman zaman hayatı daha eğlenceli, özgür ve spontane hale getirir. Özellikle seyahat planları yapılırken “Plan yok, her şey sürprizlere açık” diyenlerin dünyasına hoş geldiniz! Belki de en unutulmaz tatiller, önceden belirlenmiş bir rota olmadan yapılan gezilerdir. Spontane kararlar almak, sürprizlere açık yaşamak, bazen hayatın en güzel anılarını yaratır. Üstelik böyle bir yaşam tarzı, “ne olacak” sorusunun heyecanıyla yaşamanızı sağlar. Film karakteri Forrest Gump’ın dediği gibi, “Hayat bir kutu çikolata gibidir; ne çıkacağını asla bilemezsin.” Belirsizlik de işte bu tadı verir!

5. Sonuç: Net Olmamak ve Hayatın Tadını Çıkarmak

Net olmamak, aslında birçok durumda stres seviyesini artırsa da bazen hayatı daha yaşanabilir hale getiren, olayları akışına bırakarak eğlenmemizi sağlayan bir durumdur. Hayatın her alanında mutlak netlik arayanlar için belirsizlik yıpratıcı olabilirken, olayları biraz “oluruna bırakmak” bir tür özgürlüktür. Plan yapmadan yola çıkmak, katı hedefler koymadan çalışmak, yaşamı sadece olması gerektiği gibi yaşamak... Hayatın eğlenceli yanını görebilmek için bazen belirsizliklerin tadını çıkarmak en güzel yoldur.

Kaynakça:

Stanford University. (2016). The Impact of Ambiguity on Creativity in Workplace Environments. 

Bloga dön